17 Ocak 2009 Cumartesi

Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının talan edilmesinin önü açılmak isteniyor !!!

Fenerbahçe Vapurundan Sonra Fenerbahçe Kampı …

Özelleştirme İdaresine devredildi.

Atatürk'e Köşk yapılması için Atatürk'e teklif edilen ancak Atatürk'ün "burası bir insan için çoktur, Halk istifade etsin" diyerek kabul etmediği daha sonra demiryolcuların ve halkın istifade etmesi için düzenlenen TCDD FENERBAHÇE KAMPI satılmak üzere TCDD Yönetim Kurulunun 28.11.2008 tarih 23/230 sayılı kararı ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredildi(http://www.kentvedemiryolu.com/icerik.php?id=446 )

kentvedemiryolu.com adresinde yayınlanan bu habere göre, mülkiyeti TCDD'ye ait olan, eskiden Feneryolu –Fenerbahçe arasındaki demiryolu ile hattı ile mevcut hatta bağlı olan(bu hat sökülmüştür ancak mülkiyeti halen TCDD'dir), şimdiki adıyla TCDD Fenerbahçe Eğitim ve Dinlenme Tesisleri, "özelleştirilmesi" için Özelleştirme İdaresine devredilmiş bulunmaktadır.

Ülkenin tüm kaynaklarının satışını öngören ve 24.7.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5793 sayılı "torba kanunun" emsal teşkil etmesi muhtemel bir uygulaması ile karşı karşıyayız

Bilindiği üzere, bu kanun, başta Haydarpaşa olmak üzere, TCDD'ye ait istasyon/gar ve arazilerinin satışını, okulların DSİ, karayolları arazilerinin, Devlet Hava Meydanlarının satışını öngören, kıyı işgallerini yasalaştıran ve devamlılığını sağlatan, yapılacak tüm satış ve inşaat işleri için özel istisnalar getirip, İmar Kanunu ve Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma kanunu devre dışı bırakan bir yasadır.

Ülke genelinde bu yasa ile ilgili olarak nerelerde uygulamalar yapıldığı konusunda bilgi sahibi olmamakla birlikte, TCDD dahilinde bildiğim kadarıyla, Halkalı Gar dahilinde bir arazi, bu kanuna dayanılarak TOKİ'ye devredildi. Yedikule İstasyonu arazisinin TOKİ'ye devredilmesi için yoğun bir çalışma var(Marmaray güzergahını değiştirecek kadar).

TCDD Fenerbahçe Kampı için geliştirilen yöntem ise, "özelleştirme idaresine" devredilerek yapılması itibariyle ilk işlem olma özelliğine sahip! Ancak, TCDD Yönetiminin, 5793 sayılı kanunun dayanak olarak kullandığı 43.maddesi, CHP tarafından Anayasa mahkemesine götürülmüştü!

Bu devre dayanak olan ve CHP tarafından Anayasa Mahkemesince İPTAL edilmesi istenen 5793 sayılı kanunun 43. maddesini hatırlamak gerekirse;

"MADDE 43- 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş, son fıkrasının ilk iki cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi (TCDD) Genel Müdürlüğünün mülkiyetindeki taşınmazlardan yatırım planları, işletmecilik esasları ve bu konuda oluşturulacak komisyonun teknik değerlendirmesi dikkate alınarak işletmecilik fazlası taşınmazların belirlenmesine ve bu taşınmazların satışına karar verilmesine TCDD Yönetim Kurulu yetkilidir.

İmar planında TCDD alanı veya TCDD hizmet alanı olarak ayrılan taşınmazlar ancak imar planı değişikliği yapılarak satışa konu edilebilir.

Satış bedelleri TCDD tarafından yeni demiryolu inşaatı ve mevcut demiryollarının bakımı, onarımı ve iyileştirilmesi ile demiryolu araçlarının temininde kullanılır.

Bu taşınmazların satışına ilişkin iş ve işlemler TCDD Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilir. Bu satışlarda 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (c) alt bendinde sayılan ihale usullerinden biri uygulanır.

Bu ihalelerde hangi usulün uygulanacağına, taşınmazın niteliği ve değer tespit sonuçları dikkate alınarak TCDD Yönetim Kurulunca karar verilir.

TCDD Yönetim Kurulu, Genel Müdürlükte taşınmazların idaresinden sorumlu genel müdür yardımcısı ve daire başkanı, mali işler daire başkanı, yatırım ve planlamadan sorumlu daire başkanı ve emlak şube müdüründen; bölge müdürlüklerinde taşınmazlardan sorumlu bölge müdür yardımcısı, taşınmaz idaresinden sorumlu müdür, yol müdürü, mali işler müdürü ve emlak şefinden oluşan değer tespit komisyonunu, yedek üyeler de dahil olmak üzere görevlendirir. TCDD Yönetim Kurulu, Genel Müdürlükte mali işlerden sorumlu genel müdür yardımcısı, taşınmaz idaresinden sorumlu daire başkanı, hukuk müşaviri, mali işler daire başkanı ve taşınmaz dairesi ihale şube müdüründen; bölge müdürlüklerinde mali işlerden sorumlu bölge müdür yardımcısı, hukuk müşaviri, taşınmaz idaresinden sorumlu müdür, mali işler müdürü ve taşınmaz ihale birim şefinden oluşan ihale komisyonunu, yedek üyeler de dahil olmak üzere görevlendirir.

Değer tespit komisyonu, 4046 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinin (b) alt bendinde belirtilen usul ve esaslara göre çalışır. Komisyon, aynı maddenin birinci fıkrasının (B) bendinin (c) alt bendinde belirtilen değer tespit yöntemlerinden en az birini uygulamak suretiyle değer tespiti yapar. Değer tespiti TCDD Yönetim Kurulu onayı ile kesinlik kazanır. İhale komisyonu, 4046 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (b) alt bendinde belirtilen usul ve esaslara göre çalışır. İhale komisyonu, belirlenen ve ilan edilen ihale usulü çerçevesinde ihaleyi gerçekleştirir. İhale komisyonunca alınan ihale kararı, TCDD Yönetim Kurulunun onayı ile kesinlik kazanır. Kesinleşen ihale kararı kamuoyuna duyurulur.

İşletmecilik fazlası taşınmazların kamu kurum ve kuruluşlarına ihale yöntemine tabi olmaksızın satışına ve satış bedelinin dörtte birini peşin, kalan bedele kanuni faiz uygulanmak suretiyle iki yılı geçmemek üzere taksitlendirilmesine ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye TCDD Yönetim Kurulu yetkilidir. Toplu Konut İdaresi Başkanlığına yapılan satışlarda mülkiyetin devri TCDD tarafından takyidat konulmaksızın ve teminat alınmaksızın peşinatın ödenmesinden sonra gerçekleştirilir."

"Satışı ve değerlendirilmesi yapılacak taşınmazlar, TCDD Genel Müdürlüğü tarafından çevre imar bütünlüğünü bozmamak kaydıyla yapılan veya yaptırılan her ölçekteki imar ve parselasyon planları, büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan alanlar için büyükşehir belediye meclisi tarafından, il, ilçe ve belde belediye sınırları ile mücavir alanları içerisinde kalan alanlar için ilgili belediye meclisleri tarafından, diğer yerlerde ilgili valilik tarafından, planların belediyelere veya valiliğe intikal ettiği tarihten itibaren üç ay içerisinde aynen veya değiştirilerek onaylanması suretiyle yürürlüğe girer.Üç ay içerisinde onaylanmayan planlar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından re'sen yürürlüğe konulur."

"Ayrıca, TCDD'ye ait işletmecilik fazlası taşınmazlardan TCDD Yönetim Kurulunca uygun görülenler 4046 sayılı Kanun çerçevesinde özelleştirilmek üzere Özelleştirme İdaresi Başkanlığına bildirilir.

Bunun üzerine söz konusu taşınmazlar Özelleştirme Yüksek Kurulunca özelleştirme kapsam ve programına alınır. Özelleştirme uygulamasına ilişkin iş ve işlemler 4046 sayılı Kanuna göre Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yürütülür. Özelleştirme uygulamaları sonucunda elde edilecek gelirler, özelleştirme giderleri düşüldükten sonra tahsilini izleyen on beş gün içerisinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca TCDD Genel Müdürlüğüne aktarılır."

Dava, Anayasa mahkemesinde devam ediyor!!!

www.anayasa.gov.tr/images/loaded/pdf_dosyalari/veri-istatistik/yargisal/incelenmekte_olan_dosyalar.doc adresinde bugün itibariyle yayınlanan bilgilere göre davanın durumu aşağıdaki gibidir:


Anamuhalefet Partisi (Cumhuriyet Halk Partisi) TBMM Grubu Adına Grup Başkanvekili Ankara Milletvekili Hakkı Suha OKAY

2008/87

24.7.2008 günlü, 5793 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un:

1- 3. maddesiyle değiştirilen 14.6.1973 günlü, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 51. maddesinin dördüncü fıkrasının,

2- 7. maddesiyle değiştirilen 2.3.1984 günlü, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu'nun 4. maddesinin birinci fıkrasının ikinci, üçüncü ve dördüncü tümcelerinin,

3- 15. maddesiyle değiştirilen 3.5.1985 günlü, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun Ek Madde 3'ün;

a) Birinci tümcesinde yer alan "… ve bu Kanunun 8 inci maddesinde yer alan ilan ve askıya dair hükümlerden muaf olarak …" ibaresinin,

b) "Bu madde kapsamında yapılan her ölçekteki plan ve imar palanlarında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17 nci maddesinin (a) bendinin ikinci ve sekizinci paragrafındaki hükümler uygulanmaz." biçimindeki beşinci tümcesinin,

c) Yedinci tümcesinde yer alan "… ve 19 uncu maddede belirtilen ilan ve askıya dair hükümlerden muaf olarak kesinleşir ve yürürlüğe girer." ibaresinin,

4- 42. maddesiyle değiştirilen 22.2.2005 günlü, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 6. maddesinin ikinci fıkrasının,

5- 43. maddesiyle değiştirilen 21.4.2005 günlü, 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 32. maddesinin son fıkrasının ilk iki tümcesinin,

iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istemi.

Esas İncelemede

18.9.2008

Davanın Anayasa mahkemesinde görülmekte olduğunu gayet iyi bilen TCDD Yönetiminin, dava sonuçlanmadan sessiz sedasız bu tesisi elinden çıkartma çabası, niyet sorgulaması açısından manidardır.

Yönetime geldiği günden bu yana tek işi, TCDD'nin tüm değerlerini satmak ve tren seferlerini sonlandırmak olan TCDD Yönetiminden olası yargı kararlarına bu şekilde "çalım atmaya" kalkması hiç de şaşırtıcı değildir. Çünkü bu yönetim de, bu yönetimi atayan siyasi iktidar gibi, yargı kararlarından hoşlanmamakta, yargıyı-hukuku ayak bağı olarak görmektedir.

Bu devirde ilk temelde öne çıkan, Fenerbahçe sahil kesimine yapılmak istenen; kruvaziye liman ve "kentsel dönüşüm(yağma)" adı altında yapılacak inşaat faaliyetleriyle, sahilin bir avuç zengin için peşkeş çekilmek istenmesidir. Kampın hemen yanında askeriye gibi kamu kuruluşlarına ait başka tesisler de vardır. Yazının başındaki ilk resimde de açıkça görüleceği üzere, bölgenin birilerinin iştahını kabartması için yeterince sebep vardır!!!!

İşin görünmeyen boyutu ise; bu uygulama hayata geçer ise, Haydarpaşa ve Sirkeci Gar'larının devirleri için EMSAL oluşturacak!!!!

İşte bu noktada, başta ulaştırma sektöründe örgütlü sendika olan BTS olmak üzere, Haydarpaşa Dayanışması Platformu gibi konuyla ilgili tüm duyarlı demokratik kitle örgütlerine ve odalara büyük görev düşüyor.

Yaklaşık 3 yıldır Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının, "Dünya Ticaret Merkezi, Manhattan, Venedik vb. adlarla yağmalanmak" istenmesine karşı verilen mücadele ve savunma hattında elde kazanımlar, bu uygulama ile oluşturulmak istenen EMSAL ile elimizden alınmak istenmektedir.

Bu yüzden öncelikle, Özelleştirme İdaresine yapılan bu devrin önüne geçilmesi için gerekli hukuki başvurular ivedilikle yapılmak zorundadır! Aynı zamanda bu niyetler, kamuoyu nezdinde teşhir edilmelidir.!

AKP'nin "ülkeyi pazarlamakla mükellef" olduğunu söyleyen başkanı ve aynı zamanda T.C. Başbakanı olan R.T.Erdoğan'ın, "Çalık grubuna Haydarpaşa Garını pazarlamak için verdiği söze dayanarak" meclisten geçirdiği iddia edilen 5793 sayılı mevzu bahis kanunun, "amaca yönelik" ilk bu uygulaması durdurulamaz ise, gelecekte bizleri hiç de iyi günler beklemeyecektir.

İlgili birey ve kurumlara önemle duyurulur…

Afişlere sakın aldanmayın !!!

Birileri, sizi raydan çıkartmak için elinden geleni yapıyor!

Son günlerde Haydarpaşa'nın girişinden itibaren bilboardlara devasa ilanlar yapıştırılmış durumda. Fonda; "karlar içinde uzayıp giden bir demiryolu fotoğrafı" olan afişlerin üstünde ve altında ise şunlar yazıyor:

"Raydan ayrılma… Hayattan ayrılma… Trafik kazalarında dünya sonuncusu olalım. Güvenliğiniz için, rahat ve konforunuz için trenden vazgeçmeyin…"

Afişlerin altında TCDD'nin imzası ve resmi web adresi var. Zaten işi ilginç kılan da burası! TCDD bu afişlerle özet olarak diyor ki; "demiryolunu kullanın ve hayatta kalın!"

Peki aynı TCDD yönetimi, AKP iktidarıyla atandığından beridir ne yaptı derseniz yolcuları "raydan ayırmamak" için:

1-a) İstanbul'dan kalkıp, Kütahya-Afyon üzerinden Denizli, Burdur ve Isparta'ya giden tek tren olan Pamukkale Ekspresini seferden kaldırdı(bu bölgeye giden hiçbir tren yok artık!). Tabi Kütahya'da 9 tane yolcunun "raydan ayrılma" sonucu ölümünden sonra.

b) Bir zamanlar Anadolu-Bağdat Demiryolunu Haydarpaşa'dan başlayıp Afyon-Konya-Adana-Gaziantep-Mardin üzerinden Suriye'ye kadar kat eden tek tren olan Toros Ekspresini 6 ay önce süresiz olarak seferden kaldırdı.

c) Haydarpaşa'dan kalkıp Adana'ya kadar giden İç Anadolu Mavi Trenini 5 ay önce seferden süresiz olarak kaldırdı.

d) Eskişehir'den kalkıp İzmir giden Ege Ekspresi uzun süre önce süresiz olarak kaldırıldı.

TCDD'nin sitesine bakarsanız, bu 4 tren yol çalışması nedeniyle kaldırılmış! İşin ilginç tarafı bu yol üzerinde başka trenler(özellikle yük trenleri-tonajları yolcu trenlerinden daha fazla) çalışıyor, yani yol kapalı değil!

Kaldı ki, demiryollarının tarihinde bu derece uzun süreli ve ülke çapında yol çalışması nedeniyle kapatma da yok!

2-Temmuz-Ekim ayları arasında Ankara banliyö trenleri yine aynı gerekçe ile seferden kaldırıldı. Gerekçe yol çalışması/üst-alt geçit inşaatı idi ama yük trenleri ve Ankara varışlı şehirler arası trenler çalışmaya devam etti.!

3-a) İskenderun-Adana arasında sefer yapan tüm bölgesel trenler 10 ay önce süresiz olarak seferden kaldırıldı.

b) Adana'dan İzmir'e giden posta treni(özellikle dar gelirli vatandaşların kullandığı) 4 yıl önce bir daha yeniden sefere konulmamak üzere kaldırıldı.

Bu bölgede de gerekçe aynı; yol çalışması! Ama burada da yük trenleri çalışmaya devam ediyor, yani yol kapalı değil!.

4-a) İzmir'de banliyö trenleri 3 yıldır çalışmıyor, en iyi ihtimalle de 2011 çalışacağı söyleniyor(İzmir banliyö hatları özelleştirildi).

b) Ege bölgesinde İzmir'den kalkıp Denizli'ye giden, Denizli-Söke, Söke-Nazilli, Söke-Aydın arası çalışan tüm bölgesel trenler "görülen lüzum üzerine" 1 sene önce süresiz olarak seferden kaldırıldı.

c) İzmir-Afyon arası çalışan yolcu treni bir daha sefere konulmamak üzere kaldırıldı.

d) İzmir-Isparta arasında çalışan yolcu treni yaklaşık 1 sene önce süresiz olarak seferden kaldırıldı.

"Raydan ayrılma, hayattan ayrılma" diyen devasa afişleri ülkenin merkezi noktasına astıran TCDD Yönetiminin "yolcu trenlerini kaldırma" icraatları bunlarla sınırlı sanıyorsanız yanılırsınız. Merak edip TCDD'nin resmi web sayfasının "online bilet satış rezervasyon" bölümünü(bu bölümün ismi bu devasa afişlerde de yer almaktadır) bir ziyaret ederseniz karşınıza aşağıdaki bilgiler çıkar:

"YOLCULARIMIZA DUYURULUR

Daha hızlı ve konforlu yolculuk için Selçuk-Denizli ve İskenderun-Toprakkale arasında yol yenileme çalışmaları yapılacağından,
18.02.2008 tarihinden itibaren Adana-İskenderun-Adana,
03.03.2008 tarihinden itibaren Basmane-Söke-Aydın-Nazilli-Denizli-Afyon,
Bölgesinde çalışan tüm trenler yol yenileme çalışmaları tamamlanıncaya kadar geçici olarak seferden kaldırılmıştır.

Eskişehir-Kütahya arasında yapılacak olan yol çalışmaları nedeni ile,
İzmir Mavi Treni, 9 Eylül Ekspresi,
Karesi Ekspresi, İçanadolu Mavi Treni,
Meram Ekspresi
Trenlerine ileri tarihli bilet satışı 15 güne kadar yapılmaktadır.

Pamukkale Ekspresi Haydarpaşa-Denizli-Haydarpaşa

Toros Ekspresi Haydarpaşa-Gaziantep-Haydarpaşa

Bölgesel Ekspresi Eskişehir-Afyon-Eskişehir

Ege Ekspresi Eskişehir-Kütahya-Eskişehir

İçanadolu Mavi Treni Haydarpaşa-Konya-Haydarpaşa arasında yol çalışmaları tamamlanıncaya kadar iptal edilmiştir.

Eskişehir Gar'da yapılacak yol çalışmaları nedeni ile,
Boğaziçi Treni, Başkent Ekspresi, Fatih Ekspresi, Cumhuriyet Ekspresi, Anadolu Ekspresi ve Ankara Ekspresi Trenlerine ileri tarihli bilet satışı 15 güne kadar yapılmaktadır.

Fevzipaşa-Toprakkale arasında yapılacak olan yol çalışmaları nedeni ile,
Fırat Ekspresi ve Adana-Elazığ-Adana arasında işletilen yolcu treni 13.03.2009 tarihine kadar iptal edilmiştir.

Not: İnternet üzerinden satılan biletlere uygulanan ekstra % 5 indirim 01.01.2009 tarihinden itibaren kaldırılmıştır.-TCDD"

Dikkatinizi çekti ise, İstanbul-Ankara, Ankara-İzmir arası trenler ile İstanbul'dan Konya'ya giden tek tren olan Meram Ekspresi'nin de her an seferden kaldırılabileceği açıkça ilan edilmektedir. Bu duyuruda ek olarak, geçtiğimiz aylarda; "Ankara-Kayseri arasında yapılacak olan yol çalışmaları nedeni ile; Erzurum Ekspresi, Doğu Ekspresi, Güney/Vangölü Ekspresi, 4 Eylül Mavi Treni ve Çukurova Mavi trenine ileri tarihli bilet satışı 15 güne kadar yapılmaktadır" şeklinde bir ifade daha vardı(şuan bu ifade yer almıyor)… Bu duruma, seçim kaygılarıyla 15 Haziran 2009 tarihine ertelenen Marmaray Projesi CR1 inşaatı nedeniyle banliyö hatlarının 6 yıl süreyle kapatılacak olmasını da ekleyin.

"Tüm bunlar ne anlama geliyor" derseniz;

TCDD'nin web sayfasında bahsettiği, hali hazırda işleyen trenlerle ilgili iptaller de gerçekleştiğinde, demiryollarında 1-2 bölgesel trenin dışında(onlara da izin verirlerse) YOLCU TAŞIMACILIĞI sona erdirilmiş olacak!

Demiryollarının dışında olanlar doğal olarak bilmemektedirler ki, demiryollarının elinde, "tüm yolcu treni iptallerine gerekçe gösterilen yol çalışmaları için" ne personel, ne ekipman, ne de kaynak mevcuttur! Hele ki, aniden başlayan ülkeyi kapsayan yol çalışmaları için bunları düşünmek mümkün bile değildir!

Bu işin görünen boyutu, ancak gösterilmek istenmeyen başka bir boyutu daha var ki;

-Yolcu trenlerinin bir bir kaldırıldıkları güzergahlarda, daha fazla tonaja sahip olmalarına rağmen yük trenleri çalıştırıldığı gibi, bazı yolcu trenlerinin kaldırıldıkları güzergahlarda başka yolcu trenleri(daha önce de çalışmakta olan) çalışıyor!

-Bir senedir ülke genelinde yolcu trenlerinin bir çoğu seferden kaldırıldı. Ortada yol çalışması vs. de yok!

-Bu yol çalışmalarının bazıları da, ilginçtir ki Ankara-İstanbul, Ankara-Konya hızlı tren çalışmaları gerekçesine dayanıyor(Hızlı tren projelerinin yanlışlığı ve ülkeye verdiği zararlar burada bahis konusu edilmeyecektir). Sene 2003'de açılan, 2004'de açılan, 2005'de açılan, 2006'da açılan, 2007'de açılan, 2008'de açılan Ankara-İstanbul hızlı tren inşaatı yüzünden demiryollarının zararı saymakla bitmez. Ortada 5 senedir sürekli olarak açılacağı söylenen ama deneme seferlerine bile korktukları yarım yamalak bir inşaat var. Gelin bunu bir de siyasilere ve TCDD yönetimine sorun; dünyada hızlı tren teknolojisine sahip 8.ülkeymişiz! Peki 8.olduk da, hızlı tren nerde? Nerde mi; hızlı tren inşaat gerekçe gösterilerek iptal edilen yolcu trenlerinde!

Peki son günlerde ortaya çıkan bu afişler neden?

Bir kez daha hatırlayalım, ne yazıyordu afişlerde; "Raydan ayrılma… Hayattan ayrılma… Trafik kazalarında dünya sonuncusu olalım. Güvenliğiniz için, rahat ve konforunuz için trenden vazgeçmeyin…"

Siz hiç hükümetlerin yada onların atadıkları bürokratların; "TCDD'yi parçalıyoruz, tasfiye ediyoruz, arazilerini, binalarını peşkeş çekiyoruz vs." dediğini gördünüz mü? Onlar ne derler; "TCDD'yi yeniden yapılandırıyoruz, TCDD'ye yatırım yapıyoruz, ihtiyaç fazlası taşınmazları demiryolu yapımı için değerlendiriyoruz, demiryollarının gelişmişlik düzeyini AB standartlarına getiriyoruz, trenleri hızlandırıyoruz vs.." derler. Bu ülke genelinde "halk" adına uygulanan tüm politikalar, yasal düzenlemeler için geçerlidir. Yalancının mumunun yatsıya kadar yanmaması içindir tüm çaba!

İktidara geldikleri günden bugüne demiryollarını artık işlemez hale getirenler, yalanlarını sürdürebilmek için sürekli olarak aksi propagandayı empoze etmeye çalışmaktadırlar. Ayrıca siyasi iktidarın en büyük yalanı ve gelişim-yatırım kurgusu "demiryolları" üzerine olduğu için, yerel seçimlerin arifesinde bu tip afişler bilinçli olarak asıldığını düşünmemek mümkün değil! Tabi bu afişlerin basılması için ayrılan kaynağın musluğu nerden derseniz, cevap; "heba edilen demiryolu öz kaynakları" olacaktır…

Hadi ey halkım, "hayattan ayrılma ve trenden vazgeçme"

Gelin bu afişin konusunu basit bir hikaye haline getirelim;

Vatandaş gelir istasyona ve görevli vatandaşa sorar:

-Nereye gitmek istiyorsun?

-Denizli'ye… Denizli'ye trenimiz yok…

-Isparta'ya…. Isparta'ya trenimiz yok…

-İzmir'e, Konya'ya, Burdur'a, Adana'ya, Gaziantep'e… Yok kardeşim yok, oralara da trenimiz yok!

-Peki nereye var?... Ankara'ya var, ama onları da her an kaldırabiliriz. Banliyö trenine bineyim de demeyin, onu da yakında komple kapatacağız…"

Vatandaş ŞAŞKIN, yolcu trenlerini ortadan kaldıran, yani ülkedeki demiryolu taşımacılığını tasfiye edenler ise PİŞKİNDİR…

Sonuç yerine:

"Ey vatandaş, raydan ayrılma ama rayları söktüğü yetmiyormuş gibi seni kandırmak için bu yalan afişleri yapan/asanlara da hesap sor!"

7 Ocak 2009 Çarşamba

TCDD de Sordu; Demiryolu Ne Zaman Kapatılacak?(*)



Marmaray CR1 inşaatı kapsamında Halkalı –Gebze arası demiryolu hattının DLH'nın sözleşme belgelerine göre 05 Aralık 2008 Cuma günü, TCDD'nin iç emirlerine göre de 08 Aralık 2008 Pazartesi günü kapatılmış olması gerekiyordu. Ancak banliyö hatlarının seçimler öncesi kapatılması halinde İstanbul kent içi ulaşımında sorunların yaşanacağı bununda sandığa yansımasının iktidar için kayıp olacağı düşünülerek hatların kapatılmasının ileri bir tarihe ötelendiği iddia edilmekte idi.


Öyle de oldu !
Marmaray Projesi kapsamında Gebze-Haydarpaşa, Sirkeci-Halkalı Banliyö Hatlarının İyileştirilmesi (2 yoldan 3 yola çıkartılması) İnşaat, Elektrik ve Mekanik Tesisler (Sözleşme CR1) inşaatı için, Haydarpaşa-Gebze ile Sirkeci-Halkalı demiryolu hattının 08 Aralık 2008 tarihinden itibaren en az 2 yıl süreyle işletmeye kapatılacağı yetkililerce açıklanmıştır.
Ancak 2009 yılına girilmesine rağmen söz konusu demiryolu hatlarının ne zaman kapatılacağı yönünde bir tarih açıklanmamıştı.
Halkalı –Gebze arası demiryolu hattının Marmaray CR1 inşaatı kapsamında ne zaman kapatılacağını kamuoyu bilmese de bu hatlar üzerinde tren işleten demiryolu İdaresinin haberi vardır diye düşünülmekteydi.

TCDD de Sordu;
Ancak TCDD tarafından DLH' ye 12.11.2008 tarihinde 16755 sayı ile yazılan yazıda Halkalı –Gebze arası demiryolu hattının Marmaray CR1 inşaatı kapsamında ne zaman kapatılacağı sorulmaktaydı?

DLH Yanıtladı;

DLH Genel Müdürlüğü tarafından TCDD'ye yazılan 04.12.2008 tarih 24094 sayılı yazıda "CR1 Sözleşmesi kapsamında Halkalı –Gebze arası demiryolu hattının kapatılma tarihi 08.12.2008'den geçici süre uzatımı verilerek 15.06.2009 tarihine ertelenmiştir" denilmektedir.

Marmaray Projesinde TCDD'nin taraf ve sahip olmadığı bir kez daha ortaya çıktı


TCDD ve DLH arasında yapılan bu son yazışmada da görüleceği üzere TCDD'nin Marmaray projesi ile sahiplik ve taraf olma adına bir yetkisi bulunmamakta. Kentsel dönüşüm projelerine ana ulaşım omurgası olacak olan Marmaray'a arazi sunma ve arta kalanları da yine ranta dönük yatırımlara açma görev ve yetkisi bulunmaktadır. Bu amaçla daha şimdiden Halkalı Misafirhanesinin bulunduğu alan, Yedikule Cer Atölyesi ve Yenimahalle Fidanlığı TOKİ'ye altın tepsi içinde sunulmuştur.


Halkalı Gebze demiryolu hattının kapatılmadan önce yapılması gerekenler

Halkalı –Gebze arası demiryolu hattının Marmaray CR1 inşaatı kapsamında kapatılmadan önce yapılması gerekenler ise kısaca şunlardır:
-Gebze'ye yolcu trenleri için yeni bir gar ve tesisler yapılacaktır. Gebze İstasyonu doğu giriş tarafındaki yarma içine toprak dolgu yapılması dışında bir gelişme henüz yoktur.
-Yük taşımasının kesintiye uğramaması için Derince Limanında düzenleme ve İnşaatı devam eden Tekirdağ Limanının tamamlanması gerekmektedir. Özellikle Tekirdağ limanın tamamlanmasının 15.06.2009 tarihine yetişmesi mümkün değildir. Tekirdağ Limanının söz konusu amaca hizmet edebilmesi için İnşaatı devam eden Muratlı-Tekirdağ Demiryolunun tamamlanması gerekir ki bu hattın tamamlanıp açılışının 15.06.2009 tarihine yetiştirilmesi imkânsız görülmektedir. Ayrıca Marmara denizindeki demiryolu araç ve vagonlarının taşınması için feribotlara ihtiyaç vardır. Feribot alımı veya siparişi konusunda da basına yansıyan henüz bir bilgi bulunmamaktadır.

Bu gelişmelere rağmen Halkalı Gebze Demiryolu hattı 15.06.2009 tarihinde kapatılır mı?


Kentsel dönüşüm projelerine dayanak olarak kullanılan Marmaray şimdi de seçim öncesi ve seçim sonrasında dolgu malzemesi olarak kullanılmaktadır.
AKP, İBB Başkanlığı seçimini kazanırsa... Bu durumda bizim yaptığımız uygulamalar projeler kamuoyu tarafından onaylamaktadır diyerek teknik alt yapısı hazır olmasa bile 15.06.2009 tarihinde demiryolu hatlarını kapatacaktır.
AKP, İBB Başkanlığı seçimini kaybederse... Bu durumda da 15.06.2009 tarihinde banliyö tren hatları yine kapatılacaktır. Hattın kapatılması sonucu karayoluna yönlenen yaklaşık günlük 130.000 yolcu için alternatif ulaşım imkânları yaratılmayacak/yaratılması için yeni seçilen belediyeye imkân ve olanak (yasal/maddi) sağlanmayacak. Oluşan kaos ortamını "biz iktidarda olsak böyle olmazdı" söylemi ile bir dahaki seçimlere kadar taşıyacak.
—15.06.2009 tarihinin ardında başkaca bir hesap yoksa
—15.06.2009 tarihe kadar gerek İdari Yargıya gerekse Koruma Kurullarına yapılan başvurulardan olumlu bir sonuç alınamazsa
—Hatların kapatılmasının kent içi ulaşıma olumsuz etkileri ve bu inşaatın demiryolu tarihsel mirasını yok edeceği konusunda siyasi iktidar üzerinde kamuoyu baskısı oluşturulamazsa 160 gün sonra banliyö trenlerini bir daha hiç kullanamayacağız.
DLH öyle diyor

Marmaray Projesinde hala yeri netleşmeyen köyler

31.12.2008 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "AVRUPA BİRLİĞİ MÜKTESEBATININ ÜSTLENİLMESİNE İLİŞKİN TÜRKİYE ULUSAL PROGRAMI " nın Ulaştırma Başlığı altındaki hedeflerde "intermodal taşımacılığın geliştirilmesi ve demiryolu ile yük taşımacılığının artırılmasına yönelik olarak Lojistik Köyler kurulacaktır." denilmektedir. Gerek demiryolu taşımacılığındaki yeni taşıma şekillerine uyulması gerekse AB ile uyum çerçevesinde Marmaray Projesi kapsamında da Lojistik Köyler planlanmış ve projelendirilmişti. Bu kapsamda Halkalı'da Lojistik köy kurulacak olup en az 200.000m2 alana ihtiyaç duyulmaktaydı. Halkalı'da bu işe uygun olan alan yok pahasına TOKİ'ye verilince Lojistik köy yer değiştirdi. Yeni yer İspartakule olarak belirlendi. Ancak İspartakule'de kamulaştırma bedellerinin yüksek olması yetkilileri yeni köy yeri araştırmaya yönlendirdiği ifade edilmektedir.
(*): www.kentvedemiryolu.com adresinden alınmıştır...