1 Ocak 2010 Cuma

MARMARAY PROJESİNİN ARDINDA YATAN GERÇEK NETLEŞİYOR MU?


Tartışmalara neden olan ve hali hazırda mahkemelik olan Marmaray Projesi, olur da tamamlanırsa, İstanbul dahilindeki demiryolu hatlarının ve taşınmazlarının TCDD’nin elinden alınacağını ve kentsel dönüşüm adı altında rant çevrelerine peşkeş çekileceğini daha önce duyurmuştuk. Bu duyurumuzu; Ulaştırma Bakanlığının, yapılacak olan inşaat sonrası, yasal prosedüre göre hatların TCDD’ye bırakılması zorunluluğu var iken, “hatları kimin işleteceği henüz belli değildir” yönündeki resmi açıklama ve yazıları da doğruladı...

Yapılan sözleşme ve şartların bu yönde olması, karşımızdaki tabloyu göstermekteydi. Ancak tablodaki resmin hatları kesin çizgilerle çizilememekteydi. Ta ki, Dünya Bankasının kontrol ve onayı dahilinde projenin içine giren(kreditör) Japon Finans Bankası JBIC’a ait SAPI(Proje Uygulama için özel yardım) takımının çalışmalarını öğrenene kadar!

JBIC(Japon Bankası), JARTS(Japon teknik kurluşu) ve PSI(Pasifik Danışman kuruluşu)’dan oluşan koordinasyon çalışma grubu, projedeki ağırlıklarını, “tahkim yasalarından aldıkları güçten ve sözleşme hükümlerinin verdiği rahatlıktan olsa gerek”, kendilerinde gördükleri yetki dahilinde hazırladıkları raporda; Marmaray Projesinin işletmesinin kimin yapacağına karar vermiş gözüküyorlar…

Bu çalışma grubunun verdiği kararın, Marmaray Projesinin işvereni gözüken DLH Genel Müdürlüğü ve ilgili bakanlık olan Ulaştırma Bakanlığı tarafından da imza altına alınıp alınmadığını bilmemekle birlikte, ilgili kurumların bu sürecin dışında olduğunu sanmıyoruz. Zaten başta da belirttiğimiz üzere, Bakanlık ve DLH Geel Müdürlüğü, yasal zorunluluğa rağmen, “hatlar TCDD’nin olmak zorunda” demek yerine, “bu konuda çalışmalar devam ediyor, işleticinin kim olacağı henüz belli değil” dediği için, ilgili kurumları, bu çalışma grubunun dışında görmek saflık olacaktır.

Sonuçta, çalışma grubunun aldığı karara göre, İstanbul demiryolu hatları TCDD’nin elinden tamamen alınıyor…

“MARMARAY ŞİRKETİ” KURULUYOR!
Doğru duydunuz. Marmaray şirketi kuruluyor. Ve iş bununla da kalmıyor…

Bu şirket, Marmaray Tüp Geçidi ile Gebze’den Halkalı’ya kadar olan tüm demiryolu hattının mülkiyet ve trafik yönetimini alıyor. Marmaray projesinin gizlenen bir diğer gerçeği ise, şimdi bahsedeceğimiz başka bir hakkın devriyle de bir kez daha ortaya çıkıyor. VARLIK YÖNETİMİ. Varlık yönetimi hakkı da, Marmaray Şirketine geçiyor.



İstanbul Büyükşehir Belediyesinin(İBB) “Çok amaçlı istasyon işletmeciliği, ticari faaliyetler, park alanları...vb faaliyetlerine” olan özel ilgisi, böylelikle hayal olmaktan çıkıyor. Ve TCDD’nin elinden alınan varlıklar, kurulacak şirket aracılığıyla, kentsel dönüşüm adıyla rant çevrelerinin yağmasına açılıyor. İBB yönetiminin derdinin ne olduğunu daha iyi anlamak istiyorsanız, Haydarpaşa gar ve çevresini, otel ve ticaret merkezi yapmak için “ölümüne”  gösterdiği çabadan(TCDD yönetiminden aldığı cesaretle) daha iyi anlarsınız…!

Bu şartlar dahilinde TCDD işin neresinde kalıyor derseniz, TCDD; T3 adı verilen konvansiyonel hattın(azami 100 kilometre/saat hıza uygun) 3 işleticisinden birisi oluyor, yani 3 kiracıdan birisi! Diğer 2 işletici ise, yerli özel sermaye ile yabancı özel sermaye.. Marmaray banliyösü diye adlandırılan hattın(T1 ve T2 yolları) işleticisi de İBB oluyor!

Bu projenin arkasında yatan gerçekler ile ilgili sözlerimizde, söylemekten vazgeçmediğimiz üzere; bölgesel trenler tarihe karışıyor, konvansiyonel yolcu trenleri tarihe karışıyor. Adı “Hızlı” olup da, banliyö hızıyla Gebze’den Halkalı’ya götürecekleri bir “hızlı görünümlü” tren taşımacılığı olur mu bilemeyiz ama bunun da sözleşme gereği gündüz pik saatlerde olmayacağı kesin! Çünkü tüpten geçişine izin verilmeyecek!

Elimizde soru işareti olarak bir yük taşımacılığı kalıyor! Bunun cevabı da çok basit: zaten işletim haricinde(tren personeli ve trafik) özelleşmiş olan yük taşımacılığı konusunda, hem devletin bunu komple özelleştirmek gibi bir derdi var, hem de marmaray T3 hattının işleticilerinin ikisinin özel sektör olacak olması TCDD’nin bu alandan çekileceğini apaçık gösteriyor…


Şimdi “hesap kitap” zamanı!
“Herşey halk için yapılıyor, inşaattan sonra hat demiryollarına kalacak, 2 yıl sonra inşaat biter ve işyerlerimize döneriz, Gebze’ye/Halkalı’ya ne zaman taşınıyoruz” diye yıldız falı açanlara yada "bu projeyi savunanlara" sözümüz: O bakıp bakıp fal açtığınız yıldızlar çoktan sönmüş, sadece ışık yılı hızının yarattığı zaman farkından size hala canlıymış gibi geliyor! Yaptığınız hesap kitap tutmadı işte, tutmayacak da! Bu inşaat başladığı ve hatlar kapatıldığı an, asla geri dönüşü olmayacak!

Siz bakmayın, oturdukları koltuklara, piyango usulü atananlara, Onların; ne kurum, ne de siz umrunda değilsiniz! Hele ki işyerlerinize gelip bilgi alan ve de sizin ne yazık ki bilgi verdiğiniz/yardımcı olduğunuz marmaray müteahhitleri ise, asla dostunuz değil! Çünkü yaptıkları/yapacakları herşey kuyunuzu kazıyor.

Gelin bu gaflet uykusundan uyanın artık! Herşey apaçık ortada ve geleceğiniz, demiryollarının geleceği, çocuklarınızın geleceği, İstanbul’un ve ülkenizin geleceği elinizden alınıyor, buna müsaade etmeyin. Hesap kitap yapacaksanız, bu art niyetli projeyi engellemek için yapın, kendinizi kurtaracağını sandığınız yıldız falları için değil!